İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | trample on f. | ayak altında çiğnemek |
Genel | trample on f. | ayakla ezmek |
Genel | trample on f. | ayaklar altına almak |
Genel | trample on f. | saygısız davranmak |
Genel | trample on f. | kaba davranmak |
Genel | trample on f. | hor görmek |
Genel | trample on f. | insafsızca davranmak |
Genel | trample on f. | saygısızlık etmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | trample on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) ezmek |
Öbek Fiiller | trample on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) ayak altında çiğnemek |
Öbek Fiiller | trample on (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) üstünde tepinmek |
Öbek Fiiller | trample on (someone or something) f. | (birine/bir şeye) basıp geçmek |
Öbek Fiiller | trample on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) ayaklar altına almak |
Öbek Fiiller | trample on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) hor görmek |
Öbek Fiiller | trample on (someone or something) f. | (birine/bir şeye) insafsızca davranmak |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | couldn't trample on an ant f. | karıncayı bile incitmemek |